10 Kasım 2015 Salı

Yaktığın Işık Hiç Sönmeyecek


MS 750 – MS 1250 yılları arasında bugün batı dediğimiz tüm Avrupa’da bütün milletler çok yoğun şekilde din ile meşgul olduklarında, her meseleyi din ile yorumlamaya ve çözmeye çalıştıklarında edebiyat, felsefe, sanat ve bilim alanlarında karanlık döneme girmişlerdi.
Gene aynı dönemde bugün doğu dediğimiz İslam alemindeki ülkelerde edebiyata, felsefeye,sanata ve bilime değer verilmiştir. Bu dönemde yukarıda sayılan alanlarda önemleri tüm dünya tarafından kabul edilmiş Farabi, İbn-i Sina, Biruni, Kindi, Battani, Razi, Sabit Bin Kurra, Cavit Bin Havvan, Dinaveri, Harizmi, Fergani, İbn-i Türk, El-Cezeri, İbn-i Heysem, Ömer Hayyam ve diğerleri gibi insanlar yetişmiştir. Bunların yetişmesine o dönemlerde ülkelerin yöneticilerinin ve devlet adamlarının katkısı kuşkusuz çok büyük olmuştur.

Batılılar, Haçlı seferleri sonucu doğudaki bu gelişmeleri ve düşünce tarzını kendi ülkelerine götürmüşler, meselelerini din ile çözmeyi bırakmışlar ve aydınlanma dönemine girerek bugünkü durumlarına ulaşmışlardır.
Doğu alemindeki ülkeler ise 1300 lü yıllardan itibaren kendi meselelerini dini yorumlarla çözmeye başlamışlar edebiyata, felsefeye, sanata ve bilime eskiden verdikleri değerden uzaklaşmışlar ve bugün sonuç ortadadır.
Atatürk ise ülkemizde Kurtuluş Savaşından sonra Cumhuriyeti kurmuş yaptığı devrimlerle “Çağdaşlaşma” ışığının yakılmasını sağlamıştır. Böylelikle Türkiye, İslam Ülkeleri içinde aydınlanmaya yönelen tek ülke konumuna gelmiştir.

Ey büyük Türk Atatürk yaktığın ışık hiç sönmeyecek.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder