19 Kasım 2015 Perşembe

İnsani Gelişme Endeksi



İnsani Gelişme Endeksi Birleşmiş Milletler teşkilatının yıllık olarak hazırladığı bir endekstir.

İnsani Gelişme Endeksi (Göstergesi) ülkelerin  üç konudaki  gelişimlerini  göz önünde tutar:

  1) Uzun ve sağlıklı bir yaşam; ölçümü ortalama yaşam süresi ile
  2) Eğitim; okulda geçirilen ortalama süre ile
  3) Yaşam düzeyi; kişi başına düşen gelir ve alım gücünün Amerikan Doları'ndan hesaplanması        ile yapılır.

Sonuçta bunların hepsi bir araya getirilerek ülkelerin insani gelişmişlik derecesi ölçülmüş olur.

Bu ölçüm sonucunda bir ülkenin gelişmiş, gelişmekte olan ya da gelişmemiş bir ülke olduğu; bunun yanı sıra ekonomisindeki etkinin yaşam niteliğini ne düzeyde etkilediğini gösterir.

10 Kasım 2015 Salı

Yaktığın Işık Hiç Sönmeyecek


MS 750 – MS 1250 yılları arasında bugün batı dediğimiz tüm Avrupa’da bütün milletler çok yoğun şekilde din ile meşgul olduklarında, her meseleyi din ile yorumlamaya ve çözmeye çalıştıklarında edebiyat, felsefe, sanat ve bilim alanlarında karanlık döneme girmişlerdi.
Gene aynı dönemde bugün doğu dediğimiz İslam alemindeki ülkelerde edebiyata, felsefeye,sanata ve bilime değer verilmiştir. Bu dönemde yukarıda sayılan alanlarda önemleri tüm dünya tarafından kabul edilmiş Farabi, İbn-i Sina, Biruni, Kindi, Battani, Razi, Sabit Bin Kurra, Cavit Bin Havvan, Dinaveri, Harizmi, Fergani, İbn-i Türk, El-Cezeri, İbn-i Heysem, Ömer Hayyam ve diğerleri gibi insanlar yetişmiştir. Bunların yetişmesine o dönemlerde ülkelerin yöneticilerinin ve devlet adamlarının katkısı kuşkusuz çok büyük olmuştur.

9 Kasım 2015 Pazartesi

Kemaliye ve Kapı Tokmakları

Erzincan’ın Kemaliye ilçesine bağlı Başbağlar köyünden olan bizim sevgili Adil Ayık ile Faruk Parto;  her daim gönül kapılarını bizlere özen ve güleryüzle açan iki arkadaşımızdır. Onların yürek kapılarındaki bu naiflik bakın taaa nerelerden geliyor...

Erzincan`ın Kemaliye ilçesinde  kapı tokmakları motifleri ve sesleriyle bin yıllık bir tarihin kapısını aralıyor. Derin kanyonlar arasında uzanan bir vadiye yerleşmiş küçük ve şirin bir ilçe olan Kemaliye`de gözünüze ilk çarpan şey ahşap yapılar ve bu yapıların kapıları üzerindeki tokmaklardır. Kemaliye`nin binlerce yıllık tarihini ve sosyolojik yapısını anlatan kapı tokmakları kentin göze çarpan en belirgin özelliklerinden biri.

7 Kasım 2015 Cumartesi

İşsizlik Oranı Hesabı


Türkiye İstatistik Enstitüsü, Uluslararası Çalışma Örgütünün standart hesaplama yöntemlerini kullanarak işsizlik oranını hesaplamaktadır. Türkiye İstatistik Enstitüsü’nün kullandığı bu uluslararası standarda göre istihdam edilmeyen, son üç ayda iş aramış olan ve 15 gün içinde bir işte istihdam edilebilecek durumda olan kişiler işsiz olarak sınıflandırılıyor ve işsizlik oranı bu sayıya göre hesaplanıyor.

Bu hesaplamaya iş bulma ümidi olmadığı için son üç ayda iş aramayı bırakmış olup da iş bulsa çalışacak olanlar, mevsimlik işlerde çalıştıkları için iş aramayan ama sürekli bir iş bulsa çalışmaya hazır olanlar, ev kadınları, emekliler, irad sahipleri, öğrenciler, engelliler, yaşlılar ve hasta oldukları için iş aramayan ama bulabilse çalışmaya hazır olanlar, diğer nedenlerle iş aramayan ama iş olsa çalışmaya hazır olanlar dahil edilmiyor.

6 Kasım 2015 Cuma

Yetmişli Yıllara Gidesim Geldi

Cebimizde paramız yokmuş
Otobüse binmeye
Varsın olsun 
Arkadaşlarımla
Semtten okula yürüyesim geldi

Okul uzak yollar çamur
Hava soğuk üşüsekte
Yolda bir bakkaldan
Kanyak alıp
Arkadaşlarla içesim geldi

5 Kasım 2015 Perşembe

Merduban

Merduban 

Ağır ağır uzaklaşacaksın düşünce ve hayallerinden
Geçmişinde; acı-tatlı, renkli-renksiz bir yığın yaprak 
Ve bir zaman bakacaksın mazine: içten ağlayarak. 
Mazin sararmış yüzün perde perde solmakta 
Geçmişi geleceği seyret ki akşam olmakta.

Kendim için söylüyorum: 

Ulan hıyar anlamıyormusun vaden dolmakta…. 


Ahmet Haşim şiirinden uyarlama

4 Kasım 2015 Çarşamba

Barasor'dan Göç

1957 senesinin yazında  henüz beş yaşındayım. 

Başbağlar köyü öğçe mahallesinde Şakiroğlu Ahmet efendinin (yani dedem Ahmet Ayık’ın) evinin ötmesinin altında son hazırlıklar yapılıyor. İstanbuldan gelen babamın amcasının oğlu Fahri Ayık;  annemi, beni  ve kızkardeşimi İstanbula götürecek. 

Ötmenin altındaki üç katır var. Katırlardan birine kucağına aldığı iki yaşındaki kızkardeşimle birlikte annem bindiriliyor. İkinci katıra bir yorganın içine ben oturur vaziyette yerleştirildikten sonra yolculuk esnasında katırdan düşmeyeyim diye örkenle sımsıkı katıra bağlanmış vaziyette bindiriliyorum. Üçüncü katıra ise Fahri ağabeyim biniyor ve bu şekilde yolculuğumuz başlıyor.

3 Kasım 2015 Salı

Köln'ü Dinliyorum



Köln'ü dinliyorum, gözlerim kapalı
Önce hafiften bir yağmur yağıyor;
Yavaş yavaş ıslanıyor
Ahmaklar, sokaklarda;
Uzaklarda, çok uzaklarda,
Kiliselerin hiç durmayan çanları
Köln'ü dinliyorum, gözlerim kapalı.

2 Kasım 2015 Pazartesi

Sessiz Uçak

SESSİZ UÇAK

Artık "kesin dönüş" günü gelmişse Alamanya’dan,
Memelekete giden bir uçak kalkar Köln havaalanından.
Hiç yolcusu yokmuş gibi sessizce alır yol;
Sallanır o kalkışta birkaç mendil, birkaç kol.
Köln’de  kalanlar bu seyahatten hem kederli hem elemli,
Günlerce Türkiye’den taraf  ufka bakar gözleri nemli.
Biçare gönüller! Ne giden son uçaktır bu!
Hicranlı hayatın ne de son matemidir bu.
Dünyada sevilmiş ve sevilen nafile bekler;
Bilinmez ki, giden sevgililer dönmeyecekler.
Bir çok gidenin her biri memnun ki yerinden
Bir çok seneler geçti; dönen yok seferinden.
Ey henüz dönemeyip orada, Alamanya’da kalanlar,
Fırsat vermeyin, mutlu olduğunuzu sanacak SAZAN’lar.

Yahya Kemal Beyatlı şiirinden Köln’lüler için bir uyarlama
Aşağıdaki iki mısrada benden ilavedir

31 Ekim 2015 Cumartesi

Çiğ Köfte

ÇİĞKÖFTE TARİFİ (Lütfen miktarlara ve yapılışa uyunuz.)


Malzemeler:


Yağsız sinirsiz ve damarsız 2 defa çekilmiş çiğköftelik kıyma (kişi başı 50 gram)
7 çeşit baharat (hakikiki baharatçılarda hazır satılır) (kişi başı 1 çay kaşığı)
Çiğ köftelik ince bulgur (kişi başı bir avuç-avuç başaşağı)
Yeşil soğan (kişi başı 2 adet)à ince kıyılacak
Maydonoz (kişi başı demetin dörtte biri)à ince kıyılacak
Yeşil nane (kişi başı maydonozun yarısı kadar) à ince kıyılacak
Kuru soğan (kişi başı orta boy soğanın yarısı) à ince kıyılacak
İssot siyah acı pul biber (kişi başı 1 yemek kaşığı)
Sarımsak (kişi başı yarım diş) à ince kıyılacak
Domates salçası (kişi başı yarım yemek  kaşığı)
Acı biber salçası (kişi başı yarım yemek kaşığı)
Nar ekşisi (kişi başı 1 kahve kaşığı)
Marul veya Kıvırcık (1 adet) servis için yaprak halde kullanılacak
Tuz (yeteri kadar)
Buz parçası (4-6 adet küçük)

30 Ekim 2015 Cuma

Bir Ziyaret




Sıradan Alman Vatandaşı  Hans Obermayer Ükemizi Ziyaret Etti


Sıradan bir Alman Vatandaşı olan Hans Obermayer, gariban bir Türk vatandaşı olan Sarıyerli Çulsuz Halil’in davetine icabetle, 5-6 Ekim 2015 tarihlerinde ülkemize gayriresmi bir ziyaret gerçekleştirdi.

Sıradan Alman Vatandaşı  Hans Obermayer ve  Gariban Türk vatandaşı Sarıyerli Çulsuz Halil başkanlığında ve yalnız kendi aralarında yapılan görüşmelerde, iki ülke arasındaki ilişkiler çeşitli yönleriyle ele alınarak iki ülkenin ortak gündeminde yeralan güncel bölgesel ve uluslararası meseleler hakkında fikir teatisinde bulunuldu.

20 Ekim 2015 Salı

İlk Oyuncağım




Benim ve benim yaşlarımdaki köylülerimin ilk oyuncakları, anne-babaları ya da büyükleri tarafından alınmamıştır.

15 Ekim 2015 Perşembe

Yok Olmak


Sabah daha çökmeden yere
Şırıldayarak akıyordu küçük dere
Sanki gidiyordu yabancı yerlere
Ruhumla katılmışım ben…

Güneş biraz yükseldiğinde göğe
Pırıldayarak akıyordu küçük dere
Aşağı ucunda bir yerde
Takılıp kalmışım ben…

Zamanın yarıya geldiği yerde
Belli ki ölmüştü küçük dere
Artık akmıyordu sere serpe
Batmış yok olmuşum ben…


Vefa Lisesinin ortaokul kısmında okurken yazdığım bir şiir...

8 Ekim 2015 Perşembe

Kız Sen Köln'ün

Duruşun andırır asil soyunu
Ehrenfeld, Lindenthal, Poll’lü mü?
Bickendorf’lumu Ossendorf’lu mu?
Kız sen Köln’ün neresindensin?

Bilmem sözlü müsün, ya nişanlı mı?
Sevgilin yaşlı mı, delikanlı mı?
Ebertplatz’lı, Friesenplatz’lı, Rudolfplatz’lı mı?
Kız sen Köln’ün neresindensin?

7 Eylül 2015 Pazartesi

Osmanlıda Terör ve Padişah Fermanı

Osmanlıda Terör ve Padişah Fermanı (Bir örnek)

Padişah Tuğrası (III.Mustafa)

Diyarbakır Valisi Vezirim Mustafa Paşa Diyarbakır eyaletinde bulunan sancaklar mutasarrıfları (yöneticileri) yüce makamımın hizmetçilerinden olan bu konuyu bildirmekle görevli olarak tayin olunan Efendi (boşluk) kadısı ile birlikte yüce fermanım sizlere ulaştığı zaman bilinsin ki, Çarsancak ve Çemişgezek ve Eğin kazaları ahalileri yüce makamıma dilekçe sunup haydutluk ve eşkiyalık ile meşhur Desmelü ve Şeyh Hasanlu eşkıyalarının terbiye edilmeleri ve cezalandırılmaları ve düzenleri için 1175 senesinde hala Van muhafızı olan yüce kişi dünyanın önde gelen düzen sağlayıcılarından olan Zaralızade Vezirim Feyzullah Paşa memur olduğunda Desmelü eşkıyası af ve aman dilemek ve teslim olmak için teşebbüs eyleyip bazı şartlara uymak ve bir takım kayıtlar altına alınmak şartıyla

2 Eylül 2015 Çarşamba

Yaş Altmışbeş

Yaş altmışbeş! Neredeyse yolun sonu eder.
Yaşıtlarımız gibi sonlarındayız ömrün.
Gençliğimizde gözümüzde bulunan fer,
Yalvarmak, yakarmak nafile bugün,
Göz yaşına bakmadan ansızın gider.

Şakaklarımıza çoktan kar yağdı ne mi var?
İnanın, gerçekten bizimdir bu çizgili yüz,
Ve de gözlerimizin altındaki mor halkalar.
Neden böyle hüzünlü bakar ve bakışırsınız,
Facebook'ta sizi arkadaş bildiğimiz insanlar?

Zamanla nasıl değişiyormuş insan!
Hangi resmimize baksak biz değiliz.
Nerde o günler, o şevk, zevk ve heyecan?
Bu güler yüzlü insanlar biz değiliz;
Yalandır Facebook'suz olduğumuz yalan.

Hayal meyal şeylerden ilk aşkımız;
Hatırası bile bizlere yabancı gelir.
Hayata, Facebook'ta birlikte başladığımız,
Dostlarla da yollar ayrılıyor bir bir;
Gittikçe artıyor sosyal yalnızlığımız.

İnternetin başka rengi de varmış!
Geç farkettik facebook'un boş olduğunu.
Beğenilmemek insanı boğup yakarmış!
Her internet gününün bir dert olduğunu,
İnsan bu yaşa gelince anlarmış.

Ayva sarı nar kırmızı erdiğimiz sonbahar!
Her yazışmada yakınlaşırken uzaklaştığımız.
Ne dönüp duruyor internette bu sözler?
Nerden çıktı bu beğen? paylaşan kim?
Bu kaçıncıdır paylaştığımız hayaller?

Arkadaşlıktan çıkartılmak hepimizin başında.
Uyuduk uyanamadık mutlaka olacak.
Kimbilir ne zaman, nasıl, kaç yaşında?
Bir yorumluk saltanatımız olacak,
Taht misali o facebook'un musalla taşında.


Cahit Sıtkı Tarancı'dan Uyarlama.

28 Ağustos 2015 Cuma

Osmanlıca


Osmanlı Türkçesi ile Almanya-Arjantin Futbol Maçı


Reis-i imam-i cemaatiyyenin liderliğinde Arjantinin az sayıdaki Gariban-i umumiyyesinin;  Mühendis-i kürre-i hümayun, Serdar-i kuvva-ül küre, Muhafazzar-i kal'a ve Krampon-ül deccal-u uryanlara   yaptığı Tezahür-ü cümle-i  cemaate rağmen:

Asakir-i milliye-i devleti Arjantin, Musabaka-i hicret-ul gurbette Alman nam devletin asakiri milliyesi ile icra ettüğü  Cihad-ül kuvva-i milliyede  1-0 lık bir netüce ile Vaziyet-ül madara olmasına rağmen  Hezimet-ül Yarabbi şüküre ulaşabilmüştür.